-
1 yılan gömleği
Schlangenhaut f -
2 yılan gömleği
змеи́ный вы́ползок -
3 yılan
yılan Schlange f;yılan gömleği (oder kavı) Schlangenhaut f;yılan hikâyesi Bandwurmgeschichte f; Hickhack m (oder n);yılan kemiği fig Gewissensbisse m/pl -
4 yılan kavı
см. yılan gömleği -
5 yılan
"1. snake; serpent; viper. 2. snake in the grass, viper, malevolent and sneaky person. -ın başı küçükken ezilir. proverb People or situations which are likely to become a danger or threat should be eliminated at an early stage. - deliği snake´s burrow. - gibi malevolent and sneaky (person). - gibi sokmak /ı/ to hurt (someone´s) feelings deeply, wound (someone) deeply. - gömleği/kavı slough, skin shed by a snake. - hikâyesi problem that crops up intermittently without ever being resolved. - kemiği misdeed or crime the memory of which is a constant torment to the person who did it. -ın kuyruğuna basmak to anger someone who is malevolent and powerful. - oynatma snake charming. - sokması snakebite." -
6 gömlek
См. также в других словарях:
yılan gömleği — is. Yılanların üzerinden her yıl sıyrılarak değişen üst deri, yılan kavı … Çağatay Osmanlı Sözlük
yılan — is., hay. b. 1) Sürüngenlerden, ayaksız, ince ve uzun olanların genel adı, yerdegezen Ok yılanı. Su yılanı. Çıngıraklı yılan. Gözlüklü yılan. 2) sf., mec. Sinsi ve hain Gözlerinde ancak annemin bildiği bir yılan ışıltısıyla gülüyor. Y. Z. Ortaç… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yılan kavı — is. Yılan gömleği … Çağatay Osmanlı Sözlük
gömlek — is., ği 1) Vücudun üst kısmına giyilen kollu veya yarım kollu, yakalı giysi Sarı zeminli, kırmızı çiçekli gömleğinin yalnız boğazına tesadüf eden düğmesi ilikli, ötekiler açıktı. S. F. Abasıyanık 2) Kadınların giydikleri ince kumaştan yapılmış… … Çağatay Osmanlı Sözlük